Haber

İsmail Saymaz, ‘Gezi Davası’nda AKP hakiminin eşi FETÖ itirafçısıydı’ başlıklı yazısı nedeniyle beraat etti

GAYE ŞEYMA CAN

Gazeteci İsmail Saymaz, ‘Gezi Davası’nda AKP hakiminin eşi FETÖ itirafçısıydı’ başlıklı yazısı nedeniyle 7 yıl 7 aya kadar hapis cezasıyla yargılandığı davada beraat etti. Duruşmanın ardından açıklama yapan Saymaz, “Hakkımda açılan dava günü 29 Mayıs’tı, yani seçimden bir gün sonra. Seçimin bitmesini beklediler, AK Parti’nin seçimi kazandığını anlayıp, dava açtılar. Bugün suçsuz olduğum ve gazetecilik görevimi yerine getirdiğim bir mahkeme kararıyla adalet yerini buldu.” “Kabul edildi” dedi.

Gazeteci İsmail Saymaz, “AKP hakiminin eşi” başlıklı yazısı nedeniyle “hakaret” ve “terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef alma” suçundan toplam 2 yıl 3 ay 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gezi Davasında FETÖ itirafçısıydı” yazısı 26 Nisan 2022’de yayımlandı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada bugün karar verildi.

Duruşmaya İsmail Saymaz ve avukatları katıldı. Saymaz, vakıf hakkındaki görüşe karşı savunmasında şunları söyledi:

“GENEL HAKİM 2018 YILINDA AKP’DEN ÜYE ADAYI OLDU” : Sayın Savcı, terörle mücadeleyle görevlendirilen kamu görevlisini hedef alma suçundan cezalandırılmamı istedi. Bu suçu ben işlemedim. Belgedeki bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere hakimin fotoğrafını basmadık. Başardığımızı varsaysak bile hakim 2018 yılında AK Parti’den milletvekili adayı oldu. Zaten seçim kampanyası sırasında da fotoğrafları çokça kullanılmıştı. 2019 yılında AK Parti’den Bafra Belediye Başkan Yardımcısı iken fotoğrafı kullanılmış, hatta kendisi de kullanmıştı.

Ben AKP’li milletvekili adayı olduğu bilgisini yazmadan önce hakimin fotoğrafları aslında başka haber sitelerinde paylaşılıyor, adaylığı yazılıyor. Ancak fotoğrafını kullanmadığım halde sadece ben yargılanıyorum.

EŞİNİN FETÖ İTİRAFÇISI OLDUĞUNU YAZIYORUM: Çünkü Sayın hakiminizin eşinin FETÖ itirafçısı olduğunu ve 1 yıl soruşturma altında kaldığını yazmıştım. 17-25 Aralık’tan sonra bile çocuklarını FETÖ okullarına gönderdiğini yazdım. Bunları yazdığım için yargılanıyorum. Bunları yazmasaydım yargılanmayacaktım. Hakimin eşi, 15 Temmuz’dan 2 hafta sonra bizzat savcılığa giderek ifade verdi. Bu kişinin hanımla yazışmalarının, başka bir şahsın evinde bulunan dijital cihazlarda bulunması nedeniyle bir yıl FETÖ soruşturmasında kaldı. organizasyon. Tarihte ilk kez bir kişi eşi adına şikayette bulundu. Hanım şikayetçi değil ama kocası yapıyor çünkü kendisi ağır ceza hakimi ve ben de yargılanıyorum.

AYM ÜYELERİNE NİYET GÖSTEREN KAĞITÇI GAZETİNİN KARDEŞİ AKİT: Bakın, Anayasa Mahkemesi (AYM) Üyeleri, Hatay TİP Milletvekili’nin haklarını ihlal etme kararı aldığını iddia ederek, iktidara yakın bir gazetede Anayasa Mahkemesi Üyelerinin fotoğraflarını yayınladı. Bundan başka bir amaç var mı? Yarından sonraki gün birisi suç işlerse ne yapacaksınız? Bu alışılmadık bir durum değil. Anayasa Mahkemesi üyelerini hedef alan iktidara yakın gazetenin kardeşi Akit, daha önce de Danıştay üyelerini hedef göstermiş, Alparslan isimli bir kişi Danıştay’ı basıp bir hakimi öldürmüştü. “Hakim fotoğrafını kullanmadığım halde burada yargılanıyorum.”

SAYMAZ: “AKP’Lİ OLDUĞU İÇİN ÇAĞLAYAN’DA AĞIR CEZA HAKİMİ OLDU”

Saymaz, son sözlerinde, “Sayın Hakim avukattı ve 2020 ve öncesinde siyasi işlere karışmıştı. Gezi Parkı davasıyla ilgili kendi hükümetine karşı silahlı ayaklanma olduğunu düşünüyordu. Hakim olduktan sonra ise yargıç oldu. bu davaya atandı ve hakim koltuğuna hakim olarak değil partisinin avukatı olarak oturdu. 3 gün önce “Karadeniz’de avukattı, 3 gün sonra Çağlayan’da hakim oldu. Çünkü kendisi AKP’li. Vereceğiniz karar Türk Milletinin çıkarına mı verilecek? Benim için önemli” dedi.

Her iki suçtan da beraat kararı

Kararını açıklayan mahkeme, Saymaz’ın “kamu görevlisine hakaret” ve “terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef alma” suçlamalarından beraatine karar verdi.

Duruşmanın ardından açıklama yapan Saymaz, davanın açılış tarihine de dikkat çekerek şunları söyledi:

“ŞUNU YAZDIM: TRAVEL PARK DAVASININ HAKİMİ 3-4 YIL ÖNCE AK PARTİ’DEN ÜYE ADAYIYDI: Beraat ettim, aslında hiç yargılanmamam gerekiyordu. Çünkü aslında şunu yazdım; Gezi Parkı davası bu adliyede görülüyor. Gezi Parkı davası hakimi Sayın Murat Bircan, 3-4 yıl önce AK Parti’den milletvekili adayı ve belediye başkan yardımcısıydı. Seyahat Parkı davası görülürken, ret hakiminin talebiyle ‘mahkemeden çekilmesi’ istendi. O günlerde Hakim Bey’in AK Parti milletvekili adayı olmadığı gibi eşinin de FETÖ şüphelisi olduğunu yazmıştım. Bunu mahkeme kayıtlarına dayanarak yazdım. Sayın Hakim’in eşi Dilek Hanım, 2016’daki darbe sonrasına kadar FETÖ ile irtibat halinde olduğunu belirtmiş, ben de kendisinin bu yapının bir parçası olduğunu belirtmiştim. Soruşturma yapıldı ve takipsizlik kararı verildi. Bunu ben yazdım.

AK PARTİLİ OLDUĞUMUZU SÖYLEMEK NE ZAMAN HAKARET OLDU? Ancak değerli hanımefendi adına hakim beyefendi eşi şikayette bulunmuş. Tarihte ilk kez görüldü. Bir kişi eşi adına suç duyurusunda bulunuyor. Bu suç duyurusunun ardından hakime AK Partili diyerek hakaret ettiğim ve hakimin fotoğrafını bastığım için hakkımda dava açıldı. Peki AK Partili olmak ne zamandan beri hakaret oldu? AK Partili olmaktan utanıyorsanız aday olmamalısınız. İkincisi, Hakim Bey’in fotoğrafının basılmasının suç olması ne anlama geliyor? Biz bunu basmadık. Soruşturma raporuna göre basmadık ama basarsak ne olur? Hakim Bey’in milletvekili adayıyken fotoğrafını Samsun’un bütün sokaklarına astılar. Üstelik dikkat edin, hakkımda açılan dava günü 29 Mayıs, yani seçimin ertesi günü. Seçimin bitmesini beklediler, AK Parti’nin seçimi kazandığını anladılar ve bana dava açtılar. Adalet tecelli etti ve bugün başka bir mahkeme kararıyla kusursuz olduğum ve gazetecilik görevimi yerine getirdiğim kabul edildi.

TRAVEL PARK DAVASINDA TUTUKLANAN VATANSEVERLER, BAŞTA CAN ATALAY SERBEST BIRAKILMALI: Seyahat Parkı gibi davalarda dürüst, vatansever, temiz insanlar hapiste. Onlar siyasi davaların hedefidirler. Kendisi bir siyasi partiye üyedir ve baktığı dava nedeniyle insanları siyasi olarak cezalandırma döneminin artık Türkiye’de sona ermesi gerekmektedir. “Can Atalay başta olmak üzere Seyahat Parkı davasında tutuklu bulunan namuslu, namuslu, vatansever kişilerin de serbest bırakılması gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu